Erken Yaşamı ve Kökeni
Seyit Rıza, 1863’te Dersim’in Lirtik köyünde doğdu. Babası, bölgedeki Alevi Zaza aşiretlerinden biri olan Heyderan Aşireti’ne mensuptur. Genç yaşlarda hem dini hem de toplumsal anlamda liderlik vasfı kazandı.
Aşiret Liderliği ve Etkisi
yüzyılın başlarından itibaren Seyit Rıza, Dersim bölgesindeki birçok aşireti etkisi altına aldı. Osmanlı'nın son döneminde ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarında bölgedeki en etkili figürlerden biri haline geldi. Halk tarafından hem dini bir önder hem de barış sağlayıcı olarak saygı gördü.
Dersim İsyanı (1937-1938)
Cumhuriyet yönetiminin bölgeyi merkezileştirme ve asimilasyon politikalarına karşı çıkan Seyit Rıza, 1937 yılında başlayan Dersim İsyanı’nın sembol isimlerinden biri oldu. Bu isyan, devletin sert askeri müdahalesine neden oldu ve binlerce insan hayatını kaybetti ya da sürgün edildi.
Yargılanma ve İdamı
İsyan bastırıldıktan sonra yakalanan Seyit Rıza, 1937 yılında Elazığ’da mahkeme önüne çıkarıldı. Yargılamanın ardından oğlu ile birlikte idama mahkûm edildi. 15 Kasım 1937’de, 74 yaşındayken Elazığ Buğday Meydanı’nda idam edildi. İdamdan önceki sözleri, hafızalara kazınmıştır:
“Ben sizin yalan ve hilelerinizle baş edemedim, bu bana dert oldu; ama ben de sizin önünüzde diz çökmedim, bu da size dert olsun!”
Mirası ve Tarihteki Yeri
Seyit Rıza, Türkiye tarihinde özellikle Alevi ve Kürt toplulukları arasında bir direniş simgesi olarak görülmektedir. Hakkında birçok kitap, belgesel ve anma programı yapılmış; 20. yüzyılın önemli figürlerinden biri olarak hafızalara kazınmıştır. Onun ölümü, Dersim Katliamı’nın trajik simgelerinden biri olarak anılmaktadır.