Dünya genelinde toprak sağlığı alarm veriyor
Her yıl, yaklaşık 100 milyon hektar arazi, neredeyse Mısır'ın yüzölçümüne denk gelen bir alan kadar verimini kaybediyor.
Dünyadaki bu ciddi kaybın, iklim değişikliği, yanlış tarım uygulamaları, ormansızlaşma ve kentleşmenin doğrudan bir sonucu olduğu düşünülüyor.
Toprağın verimliliğini yitirmesi, sadece çevresel bir sorun olmanın ötesinde, küresel gıda güvenliğini tehdit eden bir kriz olarak kabul ediliyor.
Türkiye'de Endişe Verici Durum
Türkiye de bu küresel krizin etkilerinden kaçamayan ülkelerden biri.
Son 31 yılda, Türkiye'deki tarım arazileri yaklaşık 7,5 İstanbul büyüklüğünde azaldı.
Ülke genelindeki tarımsal üretim alanlarının azalması ithalata olan bağımlılığı artırırken, kırsal kalkınmayı olumsuz etkiliyor.
Uzmanlar, bu kayıpların telafi edilebilmesi için toprağa uzun vadeli koruma ve restorasyon politikalarının hayati önem taşıdığını vurguluyor.
BM'den Acil Çağrı: “Arazi Restorasyonu Yap, Fırsatları Açığa Çıkar”
Birleşmiş Milletler, bu yılki “Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü” temasını “Arazi Restorasyonu Yap, Fırsatları Açığa Çıkar” olarak seçti.
Uzmanların tahminlerine göre, mevcut durum devam ederse 2100 yılına gelindiğinde dünya genelindeki kurak alanların büyüklüğü Türkiye'nin yüzölçümünün 7,5 katına kadar çıkabilir.
Bu durum, gıda üretiminin ciddi şekilde azalması, içme suyu kaynaklarının tükenmesi ve göç dalgalarının artması anlamına gelmektedir.
Kuraklık, toprak erozyonu ve çölleşme, doğal yaşamı değil yalnızca toplumun her kesimini etkileyen karmaşık bir tehdit durumuna gelmektedir.
Toprağın Kaybı, Geleceğin Kaybı
TEMA Vakfı İl Temsilcisi Prof. Dr. Ali Rıza Öztürkmen, bu sorunun sadece çevresel değil aynı zamanda ekonomik ve sosyal bir tehdit olduğunu belirtti.
Öztürkmen, “Toprak kaybını önlemek, sürdürülebilir tarım uygulamalarını yaygınlaştırmak ve doğal varlıklarımızı korumak için artık harekete geçme zamanı geldi” diyerek toplumsal sorumluluğun önemine dikkat çekti.