“Hiçbir Protesto Aşırı Değildir”
Basın açıklamasında, 25 Şubat 2024 tarihinde kendini yakarak hayatına son veren Amerikalı asker Aaron Bushnell’in sözlerine atıfta bulunularak, “Gazze’de yaşananlar karşısında hiçbir protesto aşırı değildir” ifadelerine yer verildi. Katliamın 20. ayına girdiği belirtilen açıklamada, Gazze’deki durumun her geçen gün daha da vahim hale geldiği vurgulandı.
Toplu Açlık ve Sivil Katliamlar
Son bir haftada yaşanan gelişmelere dikkat çekilen açıklamada; İsrail’in saldırıları sonucu her gün yüzlerce sivilin hayatını kaybettiği, gıda girişinin tamamen engellendiği ve açlık sebebiyle toplu ölümlerin kapıda olduğu ifade edildi. Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinatörü Tom Fletcher’ın altı gün önce yaptığı açıklama hatırlatılarak, yardım girişlerinin engellenmesi durumunda sadece 48 saat içinde 14 bin bebeğin ölebileceği uyarısı paylaşıldı.
Uluslararası Sessizlik ve Siyonist Saldırganlık Eleştirildi
Açıklamada, İsrail’deki aşırı sağcı siyasetçilerin ve bazı Amerikalı politikacıların Gazze’ye yönelik söylemleri de kınandı. Üç gün önce İsrailli eski milletvekili Moshe Feiglin’in, “Gazze’deki her bebek bir düşmandır” şeklindeki sözleri ile Amerikalı Randy Fine’ın Gazze’ye nükleer saldırı çağrısı, insanlık dışı olarak nitelendirildi.
“Zulme Sessiz Kalmak Ortak Olmaktır”
10 Mart 2024 tarihinde başlatılan basın açıklamalarına, geçici ateşkes döneminde ara verildiği, ancak ateşkesin sona ermesi ve hükümet politikalarında bir değişiklik görülmemesi sebebiyle yeniden başlandığı bildirildi. Katılımcılar bu açıklamaları, “vicdan borcu ve insanlık şahitliği” olarak tanımladı.
Açıklamada, “Siyonist rejimle ilişkilerini sürdürenler bizleri temsil etmiyor” denilerek, Türkiye’nin İsrail’le olan siyasi, ticari ve askeri ilişkileri sert bir şekilde eleştirildi. Bu ilişkileri sürdürenlerin “soykırım suçuna ortak olduğu” vurgulandı.
Hükümete Çağrı: “Devlet Gibi Davranın”
Açıklamanın ikinci bölümünde, hükümete yönelik açık çağrılar yapıldı. Katılımcılar, Türkiye’nin Gazze konusunda pasif kaldığını, yalnızca siyasi söylemlerle yetinildiğini ifade etti. “Amerika, İngiltere, Fransa ve Almanya İsrail’e nasıl destek veriyorsa; Türkiye de aynı şekilde Filistin’e fiili destek sunmalıdır” denildi.
Basın açıklamasında dile getirilen başlıca talepler şu şekilde sıralandı:
İsrail’le tüm siyasi, ticari ve askeri ilişkilerin derhal kesilmesi,
İsrail’in işlediği soykırımın TBMM kararıyla resmen tanınması,
İsrail ile çifte vatandaşlığı bulunan ve bu zulme karışan kişilerin vatandaşlıktan çıkarılması ve mal varlıklarına el konulması,
Gazze’ye doğrudan insani ve lojistik yardım sağlanması.
“Zulme Ortak Olmayın” Sloganı Öne Çıktı
Basın açıklaması süresince sık sık “Zulme sessiz kalma, ortak olma!”, “Filistin halkı yalnız değildir!” ve “Siyonizm insanlık suçudur!” sloganları atıldı. Açıklama, Gazze’de yaşananların unutulmaması, zulme karşı ses çıkarılması ve hükümetlerin somut adımlar atmaya zorlanması gerektiği vurgusuyla sona erdi.
