Bakan Bozdağ: Artık Çocukların İcra Marifetiyle Zorla Alım Ve Teslim Yapıldığı Dönem Sona Ermiştir.
Bakan Bozdağ: Artık Çocukların İcra Marifetiyle Zorla Alım Ve Teslim Yapıldığı Dönem Sona Ermiştir.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, ayrılan ebeveynlerin çocuklarını icra yolu ile aldığı döneminin son bulduğunu vurgulayarak, “Maalesef çok büyük bir utancı ve ayıbı bugüne kadar hep beraber seyrettik. Çocukların icra marifetiyle zorla alındığı ve teslim yapıldığı dönem sona ermiştir. Artık çocuğun onuruna yakışan çocuk veli görüşmesini sağlayan, sağlıklı bir dönem başlamıştır” dedi.
Bakan Bozdağ, 11 ilde kurulan Çocuk Görüşme Merkezlerinin Uşakta yapılan açılış töreninde konuştu. Anayasaya pozitif ayrımcılık ilkesinin ve çocuk haklarının getirildiğini hatırlatan Bakan Bozdağ’ın konuşmasından bazı bölümler şu şekilde:
Anayasamızda ilk defa pozitif ayrımcılık diye bilinen bir ilkeyi getirip koyduk. Kadınlar, çocuklar, engelliler, şehitlerimizin yakınları ve gazilerimiz lehine eşitlik ilkesine aykırı alınacak tedbirlerin ve uygulanacak kararların Anayasa’ya aykırı olarak değerlendirilemeyeceği noktasında özel ve ayrıcalıklı pozitif bir düzenlemeyi getirip koyduk. Bu düzenlemeden sonradır ki hem hükümet hem bakanlıklar hem ilgili kurum ve kuruluşlar bu konuda eşitlik ilkesinin üzerinde ve dışında kadınlar, çocuklar, engelliler lehine pek çok önemli adımı atma konusunda Anayasal bir güce, bir imkana kavuştular. Ama gördük ki sadece bunlarla da yetmiyor. Çünkü bunun Anayasa’ya konulması kafi değil ve yasal daha geniş bir alt yapıya da ihtiyaç olduğunu fark ettik.
Bunun üzerine Anayasa’mızın 41. Maddesine ilk defa maddenin kenar başlığını da değiştirerek Çocuk Haklarını da Anayasa’ya koyduk. Bundan sonra çocuğun üstün yararını koruma hususunda Anayasamızın emredici hükmü hepimizi bağlıyor ve hepimiz çocuğun üstün yararını koruma konusunda büyük bir gayret ve mesuliyetle, sorumlulukla bu işin üzerine gitmeye adeta zorlayan bir hüküm koyduk ve Çocuk Koruma Kanunu diye müstakil bir kanun çıkardık. Ülkemizde daha önce böyle bir kanun yoktu. Sadece çocuklarımızı korumak ve bunun usul ve esaslarını düzenlemek maksadıyla özel bir kanun çıkardık, Çocuk Koruma Kanunu. Arkasında uluslararası çocuk kaçırmanın hukuki yön ve kapsamına dair bir kanun daha çıkardık. Çünkü hem Türkiye’de, hem yurt dışında çocukları kaçıran değişik simsarlar, şebekeler, örgütler ve çocuklarımıza düşmanlık yapanlar var. Bunlarla ilgili uluslararası düzeyde iş birliğimizi arttırmak yerelde de bu konuda dayanışmayı hukuksal bir zemine oturtmak maksadıyla bu konuda da bir başka kod kanun çıkardık.
Öte yandan ailenin korunmasına dair bir kanun daha çıkardık, 6284 sayılı kanun. Bu kanun da hem aileyi, hem kadını, hem çocuğu koruyan tarihi bir reformdur ve halen uygulanmaktadır. Bu uygulamayla da biz büyük neticeler aldık ve bundan sonra da almaya devam edeceğiz. Çünkü çocuklar bizim deminde ifade ettim; geleceğimizdir.
Adalet Bakanlığı bünyesinde Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Daire Başkanlığı diye Genel Müdürlük düzeyinde müstakil bir daire kurduk, işi bu. Türkiye’nin her bir yanında mağdurların hak ve hukukunu gözetmek sadece suçun mağdurlarını değil, her tür mağdura destek vermek maksadıyla büyük bir çabayla, büyük bir özveriyle çalışmaktadır. Bir yandan adli yönden desteklemek öte yandan sosyal yönden diğer yönlerden desteklemek maksadıyla hem Adalet Bakanlığı hem de diğer bakanlıklar kurum ve kuruluşlarla iş birliği içerisinde daha büyük adımları nasıl atarız bunun üzerinde de kafa yormaktadır. Mağdurları koruyan onları destekleyen onların hak ve hukukunu her şeyin üzerinde tutan bir müesseseyi de bu anlamda hayata geçirdik.
2017 yılında Adli Görüşme Odalarını kurduk, mahkemelerimizin olduğu adliyelerde. Bunun amacı çocuklarımızın, suça sürüklenmiş çocuklarımızın ya da suç mağduru çocuklarımızın ifadeleri alınırken özel bir ortamda alınması. Psikolog, öğretmen veya başka biri değişik uzmanlar mahkemenin veya savcılığın olduğu yerde değil daha farklı ortamda kendini rahat hissedebileceği, doğru ve rahat ifade edebileceği bir biçimde ifadesinin alınması ve çocuğun hukukunun korunması psikolojisinin korunması ve onun yaşanan hadiselerden daha fazla olumsuz etkilenmesinin önlenmesi maksadıyla adli görüşme odaları kurduk. Çocuklarımız burada kendilerini hem koruma altında hissediyorlar, hem rahat hissediyorlar, hem de olan biteni o çocukluk saflığı içerisinde dosdoğru bir biçimde ifade ediyorlar. Bu da maddi hakikatin ortaya çıkmasında suçun failleri ile ilgili gerekli adli tahkikatın neticelenmesinde hak edenin hak ettiği cezayı bulmasında da çok büyük bir netice ortaya koymaktadır. Şu anda Türkiye genelinde 150 tane Adli Görüşme Odamız var. Amacımız bunu Türkiye’nin her bir yerinde hayata geçirmek. İmkan olduğu her yerde hayata geçirdik. Diğer yerlerde de imkan oluşturmaya ve hayata geçirmeye gayret ediyoruz ve şu ana kadar 40 binin üzerinde evladımız, çocuğumuz bu adli görüşme odalarından istifade etmiş durumda. İnşallah önümüzdeki zaman içerisinde burada ayrı bir adımı daha atacağız.
Çocuklarımızı diğer sanıkların yargılandığı yerde yargılanmalarını önlemek, onlarla aynı ortamda bulunmalarını engellemek maksadıyla Çocuk İhtisas Mahkemeleri kurduk. Sadece suça sürüklenin çocukların yargılandığı yerler ve burada da onların demin dediğim gibi adli görüşme odalarındaki hak ve hukukunu koruyan anlayış çocuk ihtisas mahkemelerinde de aynı şekilde devam etmektedir.